Alcatraz'dan

Pazar, Mayıs 29, 2011

Savaş Kaçağı

Güneşe sorun benim pervasızlığımı
beraber atlamıştık çünkü gökyüzünden.

Ellerim öz suyuna bulanmış yıldızların
yeri göğü inleten bir uğultuyla düştüm dünyaya
ve çaldığım her kapının ardında yanlışlıkla
melek yüzlü bir Azrail gülümsüyor.

Savaştan kaçmış bir tüfek kadar temizim oysa ki
yine de adım not düşülmüş takvimlere
demek bilinsin ki
sonbaharın faili Mayıs akşamlarıdır
bir de yerinde durmayı öğrenemeyen
benim şu vandal yüreğim.

Ayaklarımı ıslatan her deniz ateş biraz
bense okyanuslarda korkutulmuş bir kayık gibi suskunum
- kağıttan yapılmış bir kayık -
anlıyorum
sivri köşeleri beynimizi delen bir şiirin
yarım bıraktırılmış sayıklamasıdır elbet
sessizlik.

Gündeliğin sarsılmaz tek düzeliğine yazılmış
düzensiz bir sonsöz bu uyku
ama her daim açık artık gözlerim
yeni mültecilere yol vermemek için sınırlardan
çünkü belki kimse bilmez ama
hangi büyülü sözlerle aralayıp pencereyi
kaçak girdiği bin yıllık aşk söylencelerinde
kaybolmuş alegorik bir tavşan anlatıyor
sabaha karşı yabani düşlerimi.

29.05.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder